"Ustelik mesele bu kadarla da kalmiyordu. Zira damlamakan damlamaya fark vardi. Su da damlardi, kan da; yag da damlardi, zaman da; bir de goz yasi damlardi mesela. Ama herbiri farkli farkli damlardi. Kimisi buhar olup agmanin hasretiyle kedi kendini kurutur, kimisi degdigi yerde ahiyla durur, ahiyla yugulur; kimisi hangi kovuga sokulursa sokulsun hemencecik uste cikip kurulur, kimisi sonrasizligindan cikip yola, oncesizliginde son bulur; kimisi de gectigi patikalarda hatira birakirdi elem tortusunu. Keramet Memis bebege gelince, onun damlayisi bunlardan hicbirine benzemiyordu. O, damladigi yerde, damladigi halde, oylece kalacaga benziyordu; y